3 Temmuz 2009 Cuma

Alevilik İslam dışıdır diyenlere

Kamuoyuna Alevilik İslam dışıdır” diyen, içimizdeki Hızır paşalara dur diyelim!

Daha önce Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu AABF “Dedeler Kurulu” başkanı sıfatıyla ileri sürülmüş olan “Alevilik İslam dışıdır” görüşünden sonra, bu görüşe karşı çıkan Dedelerin dövülmesi ile başlayan ve toplumumuzu karşı karşıya getiren olayların ardından, bu seferde Türkiye’de kendisine “Alevi Bektaşi Federasyonu” diyen bir kurumun başkanı ( Ali Doğan ) bütün Aleviler adına “Alevilik İslam’ın dışındadır ve kendine özgüdür” deme cürretini gösterdi.
“Alevilik İslam dışıdır” tartışması öyle Hasan Kılavuz’un kişisel olarak ortaya atmış olduğu bir tartışma olmadığı onun arkasında AABF (Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu) ve AABK (Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu) nin bulunduğu, bu kurumların partiğinden ve birtakım girişimlerinden görmek mümkün. Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu’na bağlı Danimarka Alevi Birlikleri Federasyonu “Aleviliğin ayrı bir inanç olduğunu Danimarka makamlarına başvuracaklarını” bildirmekte (AS. Nr: 75) Ve yine Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu genel sekreteri 9 Temmuz 2004 tarihinde, AB Komisyonu Genişleme Kabinesi yetkilileriyle yapmış olduğu toplantıda “Aleviliğin özgün (ayrı) bir inanç olarak tanınması” konusunda görüşmelerde bulunması (DEM gazetesi) bu tartışmanın arkasında kimlerin olduğu ve hangi amaca hizmet ettiğini ortaya koymaktadır. En son olarak Türkiye’de “Alevi Bektaşi Federasyonu” adı altında bu olayın gündeme taşınması bütün bu çabaların örgütlü bir hareket olduğunu ortaya koymaktadır.
Neden böyle bir tartışma?
“Alevilik İslam dışıdır” görüşünü savunanlar, Avrupa’da esmekte olan anti İslam rüzgarını arkalarına alıp, Ali’den, Muhammed’den, Oniki İmam’dan, yani İslam’dan arındırılmış bir Aleviliği “ayrı bir inanç, ayrı bir din” olarak, Avrupa’lının beğenisine sunma peşindeler. Bu yolda onlara rehberlik edenler ne yazıktı ki, “Ali’siz Alevi”liği savunan Kürtçü yazar Faik Bulut ve “Alevilik ayrı bir DİN’dir” diyen yine Kürt idoloğu İsmail Beşikçi’dir. Bu görüşün temel amacı Kürt harketine müttefik olabilecek bir Aleviliği ayrı bir “azınlık dini” olarak gündeme taşımak ve devletle yeni çatışma ortamları yaratmaktır.
Eski Marksistler ve Kürtçüller iş başında!
Bu tartışmayı ileri süren ve Alevi toplumunun “toplum” olma bilincini zayıflatan, körelten, toplumu gereksiz bir şekilde cepheleştiren fikirleri ileri süren kesim bugün Alevi örgütlenmesi içersinde var olan “eski solcu” ve Alevi örgütlenmesine sızmış olan Kürtçü kesimdir. Bu kesimler, 1400 yıldır yaşaya gelen Alevi gerçekliğine sahip çıkmak yerine, Aleviliği kendi içlerine sindirecek bir biçime sokmanın çabası içersindedirler. Bu çaba Aleviliği köklerinden koparan, alabildiğince dinden arındırılmış folklorik bir Alevilik yaratma çabasıdır.
Alevi inancı ve tarihiyle çelişen bu çabalar Alevi toplumunun ihtiyaç duyduğu birlik ve beraberliğine büyük zararlar vermektedir. Geçmişte “din bir afyondur” düşüncesiyle köylerde cemleri yasaklayan, dedeleri kovalayan bu anlayış bugün yine bir başka şekilde Alevi toplumu içersinde kendini tekerrür ettirmekte.
Alevlik İslam dışıdır görüşünün varacağı yer “Ali’siz Alevilik”tir!
İslamı sadece Sünni ve Şii versiyon olarak gören ve değerlendiren anlayışın “Alevilik İslam dışıdır” iddasının varacağı yer, İslam dinine ait olan “Hz. Ali”nin ve dolaysıyla Anadolu Aleviliğinin inanç temelini oluşturan “Allah Muhammed Ali” inacından vaz geçmektir. Kerbela’dan, 12 İmam’dan vaz geçmektir. Çünki bütün bu değerler İslam dinine ait ve İslam tarihi ile ilgili değerledir. Aleviler sadece bu değerleri tasavvuf anlamda yorumlayıp sahip çıkmışlardır.
Alevilik İslam dışıdır görüşü, Hz. Ali’yle Muavi’yeyi aynı kefeye koyan, aynılaştıran Harici görüştür. Alevilik İslam dışıdır görüşü, “Alevilik, zındıklıktır, din dışıdır” diyen Sünniliği tarihsel olarak haklı çıkaran görüştür. Alevilik İslam dışıdır görüşü, 1400 yıldır sahip olunan değerlerin inkarıdır. Alevilik İslam dışıdır görüşü, Cemler’den, düvaz İmam’lardan, deyişlerden, gülbenklerden, Dedelik makamından vaz geçmektir.
Alevilik İslam dışıdır görüşü, dilinden Şah’ı, Allah’ı, Muhammed’i, Ali’yi düşürmeyen Pir Sultan’ı, Şah Hatayi’yi, Kul himmet’i ve daha nice Alevi ulusu ozanı inkar etmektir, yalancı çıkarmaktır!
Devletin inkarcı ve asimilasyoncu politikası devam etmekte.
Devlet erkini elinde bulunduran güçler Avrupa Birliğine uyum saylama konusunda onca yasa ve kanun değiştirirken Alevilik dün olduğu gibi bugünde inkar edilmekte, yok sayılmaktadır. Alevi inanç ve kültürünü tanımayan devlet erkini elinde bulunduranlar bununlada kalmıyor, AB’nin gözünü boyamak amacıyla okullarda okutulmak üzere kendileri tarafından hazırlanmış olan “Alevilik ders proğramı” ile Sünnileştirilmiş bir Alevilik anlayışını başka bir asimilasyon politikası olarak okullarda okutmaya hazırlanmakta.
Aleviler Türkiye’nin Avrupa Birliği ile bütünleşme sürecinde bütün güçlerini birleştirerek, temel hak ve özgürlükleri için mücadele etmesi gerekirken, “Alevilik İslam dışıdır” gibi bir düşünce ortaya atılarak toplumumuz karşı karşıya getirilip güçsüz kılınmaktadır.
Alevi dernek kurum ve kuruluşları bu gelişmelere sesiz kalmayın!
Alevi toplumunun birlik ve beraberliğine ortadan kaldırmaya yönelik, Alevilerin toplumsal bilincini körelten yapay gündemlerle, Alevi toplumuna düşman kesimlere hizmet eden, onların işini kolaylaştıran çıkışlara karşı duyarlı olmak başta bütün Aleviler olmak üzere, Alevi dernek, kurum ve kuruluşların görevi olmalıdır. Bu düşüncelerin arkasında olan sözümüz ona kendilerine “Alevi” diyen kurum ve kuruluşların yöneticilerine karşı gereken uyarıları yapmak sağ duyulu Alevilere düşmektedir. Bunun için şimdiye kadar “Alevilik İslam dışıdır” görüşünü sahiplenen başta “Almanya Aleviler Birliği”, “Avrupa Aleviler Konfederasyonu” ve en son olarakta Türkiye’de bu konuda beyanatta bulunmuş olan “Alevi Bektaşi Federasyonu”nu uyarmak bu kurumlara bağlı derneklerin görevi olmalıdır.
Dönen dönsün biz dönmeyiz yolumuzdan!
İslam’ı sadece Sünni ve Şii versiyon olarak görmek büyük bir yanılgıdır. Her dinde olduğu gibi Anadolu Aleviliği de İslam dini içersinde ortadoks egemen anlayışlara karşı "halk İslam anlayışını" kendi coğrafi özelliklerine uygun bir şekilde geliştirmiştir. Bu anlayışla ortadoks İslam anlayışını bir birine karıştırmak büyük bir yanılgıdır. Alevilik İslam içersinde, egemen Sünni İslam’a karşı bir itiraz hareketi olarak ortaya cıkmış ve kendi İslami anlayışını süreç içersinde geliştirmiştir. Ve bu anlayış yine kendi içinde, kendi tarihini, mitelojisini ve inanç kurum ve davranışlarını oluşturmuştur. Yani Anadolu Aleviliğinin ne Sünni nede Şii İslam anlayışı ile bir alakası yoktur. Kendine özgün bir İslami yorum ve anlayışı vardır. Anadolu Alevileri, bugün yok sayılmak istenen değerleri, tarihler boyu süre gelen baskılara ve kıyımlar ve Hızır paşalara karşı sonuna kadar sahip çıkmıştır, bundan sonrada sahip çıkacaktır. Buna ne “Korkudan dolayı din değiştirdik” diyen Hasan Kılavuz’un ve onun akasındakilerin nede başkalarının gücü yetecektir!
alevi yolu dergisi Hollanda
http://www.aleviyol.de/aleviyoludergisi.htm

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder